Pages

25 Ocak 2010 Pazartesi

Görevimiz ilhami.

Ne yazsam diye düşüneceğime oturayım klavye başına bekleyeyim ilhamın gelmesini di mi. Nasılsa gelir yani. İlhamiii gel olum hadi yemek yicez. Kaç saattir top peşinde koşuyorsun atletini değiştireyim terlemişsindir hasta olacaksın. Bak hala koşuyor kime diyorum ben. Bi daha izin verirsem sana ben görürsün, babana söylerim bak. Bu annelerden nedir çektiğimiz İlhami.
Yatırırdı beni de sekizde sabah kalkamayacağım varsayımına dayanarak. Evet hiçbir dayanağı yoktu bunun için, inandırmıştı beni de. Ya kalkamazsam düşüncesi kabusum olmuştu. Niye korktuğumu bile bilmezdim. Şimdi salim kafayla düşününce nolur ki kalkamazsam en kötü okula geç kalırım diyorum. Görevimiz tehlikeye hiç baktırmazdı bi şöyle rahat rahat ağız tadıyla göremedim bu diskin kendisini 5 dakka içinde yok etmesini. Hep kandırdı beni büyüyünce bakarsın diye, e ulan dizi bitti, tedavülden kalktı. Güneş batınca yatma moduna giren çiftlik tavuğu gibiydim yatmalıydım yoksa kalkamazdım. Ya bi dene 10 da yatır kalkamazsam o zaman konuş nasıl bi önyargıdır bu, önden önyargı. Mekanik kanal değiştirme düğmeli sekiz kanallı grundig tv mizde a takımını severdim bi de. Ne buluyor bu feys de kadınlar hiç anlamadım evet saçları şekildi ama smit de karizmaydi biyey güçlüydü. Aman YaRabbi o biyey neydi. Adam yumruk atarken kamera rakibin yüzünden bakardı yumruğa ve her parmakta üç yüzük bilmem ne hızla yaklaşan yumruğun, elemanın yüzünde sebep olabileceği şekil değisikligi hakkında bayağı fikriniz olurdu. Fareden korkan fil misali uçaktan korkardi biyey binemezdi hiç, smit derdi olum manyak mısın iş var Ohio'da nasıl gidelim uzak derdi, adam inatla siz gidin ben minibüsle geliyorum derdi. Adamı bayıltırlardı fil uyutan ilaçlarla mecbur napsınlar. Saçı vardı bi de hatırlamayanlara hemen tarif edeyim: Maslak'tan sonra e5'te giderken ufukta meraklı gözler, iletim hatları yapraklara temas edip kısa devre yapmasın diye traşlanmış ormanı fark ederler. Hatların geçtiği güzergah bildiğin traşlanmıştır, çorak arazidir. İste biyey in saçı da bu durumun değili veya tersi idi. Tıpkı hatların geçtiği doğrultu orman, kalan yerler çöl gibiydi saçı.
Düşmanları hiç çözemediler biyey nasıl etkisiz hale gelir bulamadılar. Olum elektromıknatıs. Adam direkt boynundan asılır vinçe, hiç mı kafanız çalışmıyor. Üstünde 45 kilo bilumum metal var adamın.
A takımı bi araya geldiginde veya sıkıştırıldığında jenerik müziği eşliğinde yerine göre bi yere kapanır veya hapsedildikleri odada buldukları peynir tenekeleri ve güherçileden modifiye silahlandırılmış araba falan yaparlardı. O maytap oğlanı mördak bile bi kaynak yapardı vay be derdiniz. Müzik bittiğinde beyaz saçlı purolu smit son çiviyi de çakmış olurdu. Sonra kötü adamlara koparlardi hep beraber. Kim olduklarıyla ilgilenmezdim hiç ama bilinçlenmeye başladığım yıllardan kaçak yardımsever askerler olduklarini hatırlıyorum a takımının. Bi yandan askerden kaçar bi yandan ezilenin yardımına koşarlardı, belki de bunun için askerden kaçmışlardı. Mördak salağı şapkasını yan takardı hep-bi ara ben de öyle gezdiydim-takımın neşesi, biyeyin mazlumu getirin bana daki mazlumuydu. Sıkıldıkça, eli kaşındıkça mördakı döverdi biyey.
Bazense kıyamazdı. Hep derdim sen uyma ona sinirini bozma, zaten gerginsin, kızıp ısınıyorsun sonra boynundaki elindeki metaller genleşip yere düşecekler biyeyciğim. Süt dişlerinden birini babasıyla güreşmesi esnasında diziyi izlerken yattığı yastığa takıp çıkarmış biri olarak bu dizinin gönlümdeki yeri müstesnadır. Uçup takla atan, sac kavurma yapılan sacın şeklindeki jantlara sahip geniş amerikano arabaları ve sıcaaaak yapar gibi ağzında puroyla, biyeyin dövüp öttürmek için tuttuğu adama konuş lan patronun nerde diye bakan smit de var öte yandan.

1 yorum:

  1. Bugün fark ettim. O İlhami aslında bizim bi arkadaşın küçüklüğü sanki, hani tıbbi malzemeler bölümüne gidenin.

    YanıtlaSil

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails