Pages

11 Kasım 2009 Çarşamba

Erbabından bir şiir - Daha dün gibi












Uzun bir kış gecesinde doğdum, ne olduysam hep kışın oldum


Hep sonlu beklentilerde oldum sonsuz dünyamda
Karmakarışık yağan kardan itidal umdum
İlik donduran ayazlardan şefkat bekledim
Kırağılar gibi geçici olsam, bembeyaz olsam dedim
Çam ağacının özelleşmiş dikensi yapısı gibi
Ben de özelleşsem hayat suyumu hep kendimde tutmaya,
Veya herşey kendiliğinden süper gitse istedim
Sonra sözünü kesip annemin "Alla rahatlık versin" dedim.


Bahrine dalıp umutsuzluğun kendi küçücük yatağımda
Katrelerden mutluluklar yapıp gönderdim herkese
Yirmi sene sonra gözlerimi kapayıp dert uykusuna daldım
Doyumsuzluğun küçücük bedeninde kaybolup bocaladım
Hasislik denizinde derin dalışlar yaptım
Tek kelimeye muhtaç olup destanlara sarıldım
Zenginlik içinde bozuk paraları aradım
"Sende seni buldum" diyenlere şaşıp bakakaldım.


Bi yirmi sene sonra babam uyandırdı "Hadi geç kalıyosun" diye
Gidiş kime, geç kalma nereye diyemedim
Pılımı pırtımı toplayıp çıktım dışarı
Dolaştım tüm semti "Artık kocaman bir evim var" deyip
Oda ve salon sayılarını ifade için herhangi bir toplamaya ihtiyaç duyulmayan


Bi yirmi sene sonra haydi yemeğe dediler bu sefer
Dermansızlık soslu, hastalık yağında pişmiş yaşlılık verdiler
"Bunu yemezsen arkandan ağlar sonra" dediler
Hepsini bitirdim tabi, üzmedim annemi...


Yemek sonrası kar başladı, tipiye çevirdi.
Dedem torunları çevirip etrafına, başladı meşhur lafına
Ben de tam o ara dalmışım...


Dedim ya,
Uzun bir kış gecesinde doğdum, ne olduysam hep kışın oldum


(Munib mahlaslı biri yazmış)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails