Pages

20 Kasım 2009 Cuma

Yalnızlık Üzerine- Cilt 9, Bâb 10, Sahife 59

Hani burada elemanımız kimsenin aramadığı durumu bir sonraki yazıya bırakmıştık ya, işte o yazı bu yazı :D

Dediğim gibi yalnızlık artık size rasgele (random demek geldi içimden ama hade neyse) gülücükler aşılar. Bu aşılama olaydan, zamandan, mekandan kısacası herşeyden bağımsızdır. Youtube da öğütücüye canlı olarak atılan ineğin çıkardığı sesleri gülücüklerle seyredebilirsiniz. Veya kağıda rasgele notlar alırken ğ (yumuşak ge) nin kuyruğunu çok uzattığınız için kahkahalar atabilirsiniz. Hepsi bu durumda normaldir, amaç ulvi ise bu yolda çekilen çile kutsaldır (kafiyeli oldu beaah ! )



Bir sonraki aşama tepkisizlik aşaması olarak da geçer literatürde. Bu aşamadaki hasta olaylara tepkisiz kalma oranının hızla arttığını bile fark edemeyecek kadar tepkisizdir. Yani o kafanın içindeki artık "daha iyisini buldum ona gidiyorum" demiş gibi, elamanımız herhangi bir process organından mahrum durumdadır. Çalan telefonlara cevap vermez (bunun kesinlikle ama kesinlikle hiçbir sebebi yoktur. Vardır diyen beni bulsun :D ). Facebook msn sohbet iletileri artık saatin tik-tak demesi gibi bir durum haline gelir. Ev arkadaşının eve girdiğinde selam vermesi, camdan giren rüzgarla %100 eşdeğerdedir (Yani rüzgar esince sen rüzgara bişi demiyosun demi? hı? demiyosun demi?..... ben de öyle düşünmüştüm :D )

İşte tam bu sıralar, hani tepkisizliğin zirveye ulaştığı bu sıralar, bizim elamanın burnuna çürük et kokuları gelmeye başlar. Hani çürük et gibi, bozulmuş yumurta gibi filan (anladın sen). Demişler ya "Kase-i ömrün dolacak" diye, işte bizimkinin de "aklı" ile olan yolculuğunun bitmesine çok çok az kalmış, bakırköyden 2 önceki durağa gelinmiştir. Bu arada kase-i ömür den kastım şu videoda mevcuttur, iki nokta üstüste:



Şimdi ise son safha var sırada. Bu haddinden fazla farklılıklar göstereceği için sadece birkaç tanesini yazacağım. Örneğin elemanımız vücudunu bilirli bir çizgide (eksen de olabilir, tam bilemiyorum) periyodik sallamaya başlar. Veya herhangi bir kelimeyi -sadece tonlamayı değiştirerek- milyonlarca kez söyler. Veya vücudunda herhangi bir yeri delicesine (!)(Bu kelime burada pek uygun olmadı ama idare edin zaten yazı da bitiyor :P ) kaşır.

Ol vakit ki iş bu alîl, zencîrîye dönmüştür. Tez kamîsi zenciri ile mahkum edile diye hakkında hüküm kesilir, sonra hayat işte ööööyle akıp gider şimdiye kadar nasıl aktıysa ve gittiyse...


1 yorum:

  1. İnsan sırdanlaştıkça başına gelenlerin hiçbirine şaşırmaz oluyor, en büyük felaketler bile temaşa unsuru oluyor. İnsanın tepki eşiği baya yükseliyor yani. Ya da hayat sıradanlaşıp insanı kendine benzetiyor. Belki de bir sonsuz döngü içindeyiz, ha bire koşup bir yere varamayan hamster misali.

    YanıtlaSil

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails