Pages

24 Aralık 2009 Perşembe

Tut şunun ucunu döşeyelim abi


Artık iyice bıkkınlık geldi bu açılımdan, ergenekondan, hukuk teröründen vesaireden. Yahu şimdiki muhterem genel kurmay başkanımız vaktinde bir takım borularla (adamdaki rahatlığa bak lav silahına boru diyor ben onun boşunu görsem iki fersah kaçarım) ve arkasındaki kapı gibi multi generallerle yaptığı "basın" toplantısında eğer TSK'da böyle birileri varsa ben ayılarım demişti. O bunu dedikten sonra zibilyon tane öyle adam çıktı, savcılar saatlerce lojman kapılarında bekletildi, suikast iddialarıyla bir sürü tutuklama oldu ama ne yazıktır ki hiç bir ayıklama görülmedi. Tövbe oldu tabii olmadı değil ama ayıklananlar hep irtica yapıyor diye çöp poşetine atılıp hükümetin şerhine takılanlardı.(Bu ordu-hükümet danışıklı dövüşü de beni iyice sıktı) Tabii bütün bunlar orduyu yıpratma, asimetrik bilmemne gibi isimler altında bir kısım medyaya ve onların ağalarına havale edildi. İki tarafında sağlam medya gücü olduğu için iki taraf da birbirine o biçim salladı. Olan yine arada kalan az şekerli vatandaşa oldu, kafalar culluluk dışkısına döndü.

Be şahsen ne orduya ne de savaşa karşı birisi değilim. Savaş benim hayatımın önemli bir kısmını sahiptir. Bir drama değil de destansı bir savaş sahnesine ağlamayı yeğlerim. Ama beni bile soğuttular bu işten. Askerliği bu hale getirip, hala ordu Türkiye'nin en güvenilir kurumu demeleri bile bozuyor artık beni. Ben şahsen güvenmiyorum, haftada bir evimin önünden Amerika ve rus ordularının çıkma tankları geçiyor, onlara mı güveneceğim. Her gün yeni bir darbe haberi olurken ve başka bir ülkede anında istifası beklenecek bir genelkurmay başkanı hala boru edebiyatı yaparken mi güveneceğim orduya. Her yıl en az bir kere olan toplu şehit definlerinden sonra "gelecek sene profesyonel askerlik olacak walla" halkın yüreciklerine su serpen ama terörün etkisini halkın tamamına yaymaktan hiç vazgeçmeyen orduya güvenmek mümkün mü? Artık askerlik yaşamın en kayıp ve tehlikeli dönemi haline gelmişken benim güvenim kısa dönem bile gitmez bu işe. Bu yüzden çığırıyorum buradan. Sayın genelkurmay başkanımız. Lütfen bir istifa ediniz de ben de deyim kendime "al sana kapak olsun bu da adam hakkaten sözünün eriymiş" . Belki orduya bulaşan bu kadar şüpheden sonra benim gibi düşünen milyonlar da (vardır kesin birkaç milyon dur ben bi facebook ta bi grup kurayım) bi rahatlasın bi güvensin ordularına tekrar.

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Akşam sabah haber izlerdim, gündem beni artık o kadar sıktı ki, şimdi onu bile yapmıyorum. Gerçi klişe oldu bu artık, bir çok kişiden duyarsınız.
    İstifa sinyallerinden haberim olmasa da, genelkurmay başkanının istifasının çözüm olduğunu sanmıyorum. Bu millete "yahu hepsi bozulur bu bozulmaz" diyebileceği bir kurum lazım. Kendini kandırdığını bile bile söyler bunu toplum, bence. O da şu anda ordudur. Aslında tutunulacak direk toplumsal ahlaktır da, neyse.
    Hepsi bir yana, gidiş zaten gidiş değil, birikme sonucu bir patlama bekliyorum. Allah hepimizi o günden saklasın. Sanırım her alanda çekilen sıkıntının temel nedeni, Avrupa'nın şu anki aşamaya gelene kadar çektiği sıkıntıları yaşamamamız. Bu sıkıntıları aşmak için elimizdeki en büyük kozumuz olan din-ahlak kurumunu da boşlayınca...
    Alakasız not: Bu yorumları düzenleme yok galiba. Yorumda bir yanlış yapınca illa silmek mi lazım?

    YanıtlaSil

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails