Pages

16 Aralık 2009 Çarşamba

Dil

Son zamanlarda sık sık rastladığım ve önceleri "neyse canım çok fazla değiller zaten, elbette hısım akraba uyarır da doğrusunu yazarlar" diyerek gözardı ettiğim yazım yanlışlarına karşı artık duyarsız kalamayacağım. Kendi kendime bir takıntı icat ettiğimi düşündürse de, dahi anlamındaki de nin dahi bir sözcükle bitişik ve hatta sert sessiz benzeşmesi kuralına uydurularak yazılmasına bir anlam veremiyorum. Örnek: Anlayıpta (e ayıp daa - Samsun daasıdır bu, Trabzon'unkiyle karışmasın, ayrıca kafiye için kasmadım). Önceleri bu hor görülmüş, itilip kenara atılmış kuralın çilesinin eğitim bozukluğundan değil de, umursamazlıktan kaynaklandığını düşünürdüm. Ama yok arkadaş, bu iş meğer sandığımızdan ciddiymiş. TRT bile haber altyazılarında böyle hatalar yapıyorsa ya ilkokulda adam gibi öğretilmiyor bu, ya da bu konunun anlatıldığı derste herkes ninja kaplumbağaların son bölümünü düşünüyordu o yüzden anlaşılmadı. Yapmayın, etmeyin. Futbol bloglarına bakıyorum bazen. 10 -12'sinde yazı okudum. İçlerinden bir veya iki tanesinde bağlaç olan "de" katledilmemiş. Hele herkesin saygı duyduğu bir yazar var, adam daha mütevazı ile mütevaziyi ayıramıyor. Tamam, blog (yavaştan bu blog kelimesine de kıllanıyorum zaten, makul bir Türkçe karşılığını bulsak iyi olur, "günlük" desek, değil) yazılarında veya msn yazışmalarında, kısaca resmi olmayan yazılarda bazı esneklikler vardır. Mesela italik yazarız tırnak içinde yazacağımıza. Bunlara takmış değilim. Sonuçta dil yaşayan bir olgu olduğuna göre, bu tip manevralar yapabilir. Ama TUTUP DA tutup da yerine tutupta yazarsak olmaz. Bu gene iyi. Ya yapılabilinir nedir? Ben senin Murat olan adının sonuna Recep İvedik esprisi türetiyor muyum? Ne alaka mı? Kızgınken alaka sormayın, adam bilmiyor, bir de üstüne üstlük "oturduğu yerden" fiil yapısı türetiyor. Üstelik bunu yapan adam öğretmen.
Tarzanca konusuna girmiyorum bile. Ben ders çalışırken bile öğrendiğim şeyin Türkçe karşılığını bulmaya çalışayım, sen bana "trend" de. O trend diyen dillerini eşşek (evet , eşşek, bunlar ancak böyle yazınca anlarlar) arısı soksun e mi, hatta beter olun. Bu tip adamları anlamadım, hala da anlamam. (Şimdi have not understood mi diyeydim, bunu da isterler yakında).Bu hezeyan burda bitmez. Sadağım dolu daha.
Ayrıca, yukarıda bahsettiğim tiplere şunu yapabilmeyi çok isterdim.

3 yorum:

  1. Bu tip bir konunun konuşulduğu mecliste en son üniversite 1. sınıfta bulunmuştum (TUR101 dersiydi :D What a nightmare diyesim geldi)

    Duyarlılık muhakkak ki uyararak yerine gelir fakat bir konu üzerinde bu kadar da durulmaz ki arkadaş. Şimdi blog da ilk kez dile getiriliyor doğru ama abi ortaokul yıllarımdan beri herrr türkçe dersinde bu mevzu olurdu ya.

    (şimdi biri çıkıp "e bak sende türkçe ci değilsin vat e naytmeyır yazmıssın falan filan der amma olsun)

    YanıtlaSil
  2. Meselenin "sen türkçe cisin ben değilim" gibi bir hal alması kötü olmuş. Alınma olacağını beklemezdim. Ayrıca, evet ortaokul yıllarından beri her Türkçe dersinde mevzu olmasından yakınıyorum ben de. Yazık ki öğretilememiş veya önemi kavratılamamış. Dil yaşayan bir olguysa Tur 101 dersinde de aynı muhabbet yapılır, işin ehli ihtiyarların arasında da. Demek ki boşa dolmamışız. Ha dersiniz ki nedir bu hassasiyet? Ortakul sıralarında Nihat Sami Banarlı'nın Türkçe'nin Sırları'nı okumuş olmaktan kaynaklanıyor olabilir. Demek ki biz uçlardayız.

    YanıtlaSil
  3. Kabul, bu önemli bir durum yani dilimizi elimizden geldiğince kurallarına uygun kullanmak en azından içimizdeki benliği varlık duygumuzu biraz kuvvetlendirmesi için ama bunu "kaldırgaçlı götürgeç" safhasına vardırıp, blog yerine günlük kampüs yerine yerleşke, ne bileyim internet yerine günah yuvası gibi terimler kullanırsak bu sefer diğer yönden işin ucunu alamayız. Bence önemli olan hitap ettiğimiz kitle onların anlayabildiği dilde dillerini değiştirmemeye özen göstererek yazmak daha mantıklı bence.

    YanıtlaSil

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails