Pages

18 Aralık 2009 Cuma

Laik miyiz acaba?

Dün akşam pek çoğumuzun bildiği gibi Şeb'i Aruz törenleri vardı Konya'da. Her yıl olduğu gibi devlet erkanı ve siyasetçi akını yaşandı yine. Ama o kadar önemli adam arasında benim gözüme Deniz Baykal'ın konuşmasını okuduğu kartlardaki altı ok battı. Çok canım acıyor hala. Peki niye mi bu oklar bana battı. Çünkü...

Genel kanı itibariyle CHP laikliğin savunucusu bir parti. Ülkemizde laiklik diyince dini devlet işlerine karıştırmamak geliyor. Deniz Baykal evvelki yıllarda Konya'daki törenleri pas geçerdi. Onun asıl mekanı Hacı Bektaş'tı. Ne zaman AKP iktidar oldu ve Tayyip Erdoğan Konya törenlerine rağbet göstermeye başladı Deniz Baykal da bir anda burayı fark etti. Ben gidip gitmemesine karışamam. Bu törenlerde yaptığı konuşmaların günün anlam ve öneminden çok siyasi amaçlarına yönelik olmasına da karışamam. Ama laikliği temel nitelik alan bir partinin liderinin tüm dini aktivitelere dahil olması mı daha laik olur yoksa hepsine aynı mesafede durması mı? İlk yaptığını değiştirmeden devam etmek mi dini siyasete alet etmek olur yoksa işine geldiği gibi bir görünüp gitmek mi? Yoksa en başta ülkemizdeki laiklik kavramını mı sanık sandalyesine oturtmak gerekir.

Laik bir ülkeyiz. Yani din devlet işlerine karışamıyor. Ama devlet din işlerine istediği gibi karışabiliyor. Ülkenin en dominant dinini kontrol eden mekanizma tamamen otoritenin atamalarıyla oluşuyor. Tüm din adamları aynı zamanda devlet memuru. Ülkede hangi dinlerin ve hangi mezheplerin eğitiminin yapılacağına da devlet karar veriyor. Ve devletin atadığı diyanet işleri başkanları tevazu, alçak gönüllülük ve fakirlik dinimizce sık sık tavsiye edilirken sanki papalara özenip işlemeli kıyafetlerle dolaşmayı ve sanki herhangi bir otoriteleri varmış gibi davranmayı kendilerine görev ediniyor. Bence bizim sorunumuz daha derinlerde, laikliği gerçekten anlamamış olmamızda. Cumhuriyet kurulurken kendinden başka hiç bir otorite istemeyen devlet dinle bağlaşık tüm oluşumları yasaklama yolunu bulmuştu. Ama bu oluşumlar (tarikat ve cemaatlerden bahsediyorum tabii ki) hayatta kalmayı ve yeri geldiğinde devlet kadar güçlenmeyi başardılar sonunda. Peki devlet elini şimdi dinden çekse ne olur? En güçlüler köşeleri kapıp halkı hiziplere mi böler yoksa halkın içindeki din anlayışının köklü yapısı kısa zamanda eskisi gibi bir düzenin kurulmasına zemin mi hazırlar. Bunu düşünmek lazım. belki de sesimizi kesmek oturduğumuz yerde oturmak. Siz ne dersiniz, sizce akıllı bir yol var mı?

1 yorum:

  1. İlginçtir tam da bugün bu konuda nasihat aldık. Özeti şudur; her cemaat kendi düzenini oluşturur,diyanet şu anki haliyle beğenilse de beğenilmese de birlik oluşturması açısından önemlidir (Ben mi bulamıyorum yoksa yorumlarda düzeltme yapamıyor muyuz?)

    YanıtlaSil

Bununla alakalı yazılar

Related Posts with Thumbnails